Cumhurbaşkanı Erdoğan: Endişeleri Türkiye’yi bataklığa sürüklemek
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya Kepez Turgut Özal Spor Salonu önünde düzenlenen mitingde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
– Antalya’yı turizmiyle, tarımıyla, ticaretiyle kalkındırmak için gece gündüz çalıştık.
– Ülkemizi sizlerle birlikte büyüttüğümüz, güçlendirdiğimiz ve zenginleştirdiğimiz gibi, Türk Yüzyılını da birlikte inşa edeceğiz. Çalışma ve hizmet politikamızla bugünlere getirdiğimiz Türkiye’yi daha ileriye taşımak için çalışıyoruz.
– Müzakere kızışınca ortaklardan biri ayağa kalkıp oturdu ve HDP bu cümbüşte yerini aldı. 7 ortakla bunun olmayacağını gördüler, iki büyükşehir belediye başkanını dahil ederek ortak sayısını 9’a çıkardılar.
– Masada kendilerine yer olduğunu görünce PKK ve FETÖ durunca hemen seslerini yükselttiler. 11 ortağın var mıydı? Avrupa ve Amerika’daki DHKP-C’yi, tefecileri, komisyoncuları, STK görünümlü istihbarat cihazlarını saymıyorum bile. Aslında nasıl ağlıyorsak öyle gülüyoruz. Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı adayı olarak sunan mekanizma, CHP tabanının ve ittifaktaki partilerin tabanlarının hassasiyetlerini umursamıyor.
– Kemal Bey ne diyordu, ‘Bir şaplakta oy kullanacaksınız’, bu saçmalıklar konuşuluyor. Onların derdi, Türkiye’yi en az yarım asırdır içinden çıkamayacağı bir çukura itmek, bataklığa batırmaktır.
– Seçimlere 2 haftadan az kaldı. Terörist Selo 51 her şeyiyle kardeşimizin ölümüne sebep oldu. Bu Selo hapiste. Şimdi ne diyorlar? Selo’yu çıkaracağız. Selo’nun yerine Öcalan’ı geçireceklerdi. Sayın Kemal’in mecliste yaptığı görüşme buydu. Kaç kere açıkla dedik? Anlatamaz… Her şey bir fırıldak. Doğru olan hiçbir şey yok. Gerçek bir politikacıysan açıklayabilirsin ama hayatın bir saçmalık. 14 Mayıs’ta bu yalanı yağmalayanlara aziz milletim evet demeyecektir. 10 gün durmak yok, yola devam.
– Kök mezhep ayrımını derinleştirerek ülkeyi yeniden kamplara bölmek istiyorlar. Tasması emperyalistlerin elinde olan terör örgütleri için ülkeyi cirit sahasına çevirmek istiyorlar. Onların sorunu bizimle değil, Türk milletiyledir.
– Kandil’de biri ne diyordu… Bayrağı var mı? Onların namazı var mı? Onların bir dini var mı? O ne söylüyor? Dayanağımız Kılıçdaroğlu’nadır. Dini, dini, bayrağı, duası olmayan Kemal Bey’e kim destek veriyor bu teröristlere. Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. Kemal Bey, dostunuz Kandil Bey. 14 Mayıs’ta bu azizler sizin için sandıkları gömecekler.
– Türkiye’yi bugünlere getirmeseydik eminim kimse bizimle iletişime geçmeyecekti. Hedefteyiz çünkü teslim olmayı değil çabalamayı seçiyoruz.
– Hedefteyiz çünkü teslim olmayı değil çabalamayı seçiyoruz. Kemal Bey, HDP ve PKK ne diyorsa onu söylüyor. Kılıçdaroğlu, FETÖ ve onun gizli ve açık tetikçilerinin söylediklerini söylüyor. Amerika ve Avrupa’da kulağına ne üflenirse onu söylüyor. Ortada mizah olsun diye dediklerini izliyoruz. Bu kişiyi ciddiye almıyoruz. Bizi ilgilendiren, bu şahsın hangi hesaptan karşımızda durduğudur. Masanın etrafında oturanlara ve etrafındakilere baktığınızda hepsi netleşiyor. Nasıl bir insan kendi milletine ve devletine bu kadar kin besleyebilir?
– Tipik bir itaatkar eski Türk siyasetçi ile karşı karşıyayız. Kılıçdaroğlu tam olarak böyle bir tiptir.
-Tam 15 seçim oldu, önce Allah’ımıza sonra milletime güvenerek girdik ve hiçbir emek bırakmadık.
– Bu şehir, sıkıntılı ülkenin bütünlüğü, milletinin birliği ve çocuklarının istikbali söz konusu olduğunda kimseyi hor görmeyecektir.